Yıllarca kavuşma hayaliyle yaşam sürdüren iki gencin, babanın attığı bir tokatın sonrasında ölüme gitmeleri hafızalarda acı bir iz bıraktı. Anlatılanlara göre, birbirine karşı güzel hisler besleyen gençler dokuz sene evvelce büyük bir sevdanın esasını attı. Yıllar içersinde iki gencin birbirine sevgisini köyde bilmeyen kalmadı. Milliyet’ten Gönül Koca Deniz’in haberine göre; seneler geçtikçe gençler bu birlikteliği evlilikle taçlandırmak istedi. Anlatılanlara göre üç sene evvelce Dilan 18 yaşındayken Yakup babasına açıldı. Baba da Dilan’ın evinin yolunu tuttu. Kızı babasından istedi. İşte bu andan sonra istenmeyen ilerlemeler birbirini kovaladı. Fakat Yakup’un pes etmeye niyeti yoktu. Babası F.S’nin anlattığına göre daha sonra da Dilan’ı oğluna istemek amacıyla defalarca M.İ.T’nin kapısını çaldı, köyde sözü geride bıraktığımız büyükler döneme girdi. Fakat her seferinde ret cevabı geldi. Bu hale “baba inadı” dediler. Ama kimse bu inadın bu tür bir acıya dönüşeceğini ön görü edemiyordu. Fakat M.İ.T, Yakup’un babasının karşısına bile çıkmadı. Dilan karşı çıkınca öfkelenip bir tokat attı. Sonrasında duyulan tüfek sesi köyü yasa bürüdü. Aile üyelerini “Yakup’a ilgi edin, yalnız bırakmayın” diye tembihledi. Fakat bu ikaz Yakup’u kurtarmaya yetmedi. Tan köyündeki acı yürekleri dağlarken gençlerin belki de o güne kadar bu hususta söz hakkı verilmeyen anneleri son bir istekte bulundu. Yüreği dağlı iki anne çocuklarının yan yana defnedilmesini ve mezarlarına gelin-damat tülbentleri bağlanmasını istediler. Öyle de oldu. Birinin mezar taşına yeşil, diğerininkine kırmızı tülbent bağlandı. İki vücudu yan yana toprağa düşüren hadiyi kimi Mem û Zîn’e kimileri de Kerem ile Aslı’ya benzetirken Tan köyündeki matem milyonların hafızasına kazındı. Olayın “başlık parası” yüzünden gerçekleştiği iddiaları üstüne aileler açıklama gerçekleştirmek mecburiyetinde kaldı. Yakup’un babası “Sosyal medyada gündem bulunduğu gibi başlık parası gibi bir hal yok. Kimse başlık parası istemedi. Keşke başlık parası isteselerdi, malım mülküm vardı, oğluma kurban ederdim. Ama şimdi malın mülkün bir manası kalmadı” dedi. Dilan’ın babası M.İ.T. “Kimseden başlık parası falan istemedim. Çocukların birbirini sevdiğini de duymadım. Bu şahıslar yalnızca iki genç insanın günahını almakla kalmamış aynı vakitte geniş ailemizi de zan altında bırakmıştır” açıklamasını yaptı.